BEAT!

Gaziantep-Beşiktaş maçı ev sahibi takımın 2-0 üstünlüğüyle sona erdi. Beşiktaş, ikinci yarıda Nobre'nin oyuna girmesiyle iki net pozisyon yakalamış olsa da maçın görsellik açısından tüm pozisyonlarını bize Antep seyrettirdi. Farkın daha fazla açılmış olmamasının tek nedeni başta ilk golün sahibi Julio Cesar olmak üzere, Antepli futbolcuların yakaladıkları oldukça müsait pozisyonları cömertçe harcamalarıydı. Her ne kadar topa sahip olma açısından Beşiktaş bariz bir üstünlüğe sahip olsa da futbol, topu ayağınızda ne kadar çevirdiğinize değil; o topu ayağınızdayken, ne kadar efektif kullandığınıza bağlı olduğunu bir kez daha göstermiş oldu.

Aslında üç büyüklerden birinin klasik bir Antep deplasmanı gibiydi maç. Ancak bu maçı diğerlerinden ayıran kritik bir nokta var.

Birçoklarına göre Beşiktaş için bu sezon zaten kayıp bir sezon. Avrupada ve kupada havlu attıktan sonra, takımın lige asılacağına yönelik beklentiler vardı. Ancak kanımca Beşiktaş'ın bu sezon ligden koptuğu maç Gaziantep deplasmanındaki hezimet oldu. Sonucu hezimet olarak tanımlamakta herhangi bir beis görmüyorum, çünkü Beşiktaşlı futbolcuların zerre inancı kalmamış. Bitse de gitsek tadında oynuyorlardı. İşin kötüsü, anladığım kadarıyla bu sadece Antep maçına mahsus bir durum değil. Çünkü her zaman heyecanıyla kendini gösteren Denizli bu maçta sakinliğiyle, takıma sirayet eden ruhsuzluğu alenen ifşa ediyordu. Ki Denizli'nin takımın mağlup olduğu bir maçta böyle bir hava içine girmesi rastlanmış şey değildir.

Tamam, takımların ölü sezonları vardır, olur, olmalıdır da. Ama, takımı destekleyen kitlelerin beklentileri bu ölü sezonların sonraki seneler için yatırım olarak değerlendirilmesidir. Ancak, Beşiktaş cephesinde olay hiç de böyle gelişmiyor. Takımı gençleştirmek, gelecek sezonların başarılı olma potansiyeli yüksek kadrosunu oturtmaya çalışmak gibi ileriye dönük bir projenin uygulamada olduğunu söylemek Beşiktaş için bu sezon söz konusu bile değil.

Tersine, bu sezonki hezimet, gelecek sezon takımın yenilenmesi sonucunu doğuracak. Avrupa kupalarına gidilememesi gibi bir durum üç büyüklerimiz için pek söz konusu olmadığından(!) en azından Avrupa Ligi'ne gideceğini öngörebildiğimiz Beşiktaş, yeni transferler, yeni hoca vs gibi Türk futbolunun kronik sorunlarıyla uğraşmaktan, şahsen bana gelecek sezon için de pek ümit vermiyor.

Bunun hepsini tek bir maça bakarak çıkardığımı düşünmediğinizi biliyorum.