3 Mayıs 2011 Salı
Son Üç
17:09 |
Gönderen
ortegus |
Kaydı Düzenle
Son da söyleyeceğimi başta söyleyeyim: Bu sene fazlasıyla doyduk futbola. Hanidir, tatmin olmadık belki ama doyduk… Ve fakat bundan sonra tatmin oluruz gibi geliyor…
Süper Lig’in ilk yarısında geçen yılın şampiyonu Bursa’nın ve Trabzon’un yanık sıra G.Antep, Kayseri, Karabük’ün ligin zirvesi için girdikleri zevkli ve mütevazi kadrolarına karşın kaliteli yarış bu kulüplerin hemen her maçını doyurucu kılarken, sapır sapır dökülen üç büyükleri (!) hiç mi hiç aratmadılar. Hatta bu tablo bir yerden sonra kendini o denli kabul ettirdi ki gündem büyüklerin başarısızlıkları değil, şampiyonluk yarışının hangi Anadolu kulüpleri arasında geçeceği olmuştu. İyi de olmuştu hani…
Ancak, devre arasında beklenenin aksine hiçbir transfer yapmayıp kadronun problemli isimlerinden kısmen kurtulan Fenerbahçe, aynı süreçte Türkiye Kupası’ndan klasik olduğu üzere elenmenin de verdiği kaybedecek hiçbir şeyi olmamanın verdiği motivasyonla lige bir asıldı pir asıldı.
Ligin iki yarısında iki farklı futbol oynamaya başlayan Fenerbahçe’nin devreye girmesinin yanı sıra tevazu sahibi ekiplerin zirveden yavaş yavaş uzaklaşmaya başlaması zirveyi iki eski rakibin uzun soluklu yeni bir hesaplaşması için bulunmaz hale getirdi.
Hani derler, bu aşamadan sonra kaybedilen puanın telafisi yok deyyu. Aslında var ama zor… Fenerbahçe geçen senenin hem kupa hem lig intikamını Trabzon’dan almak isterken, Trabzon hala jeneriklerini izlediğimiz son iki haftada Fenerbahçe’ye kaptırdığı şampiyonluğun telafisini yapmaya çalışıyor.
Alex ve Kocaman Aykut Kocaman’ın sağladığı barışın iteklediği ve ikinci yarıda yalnızca iki puan kaybeden Fenerbahçe ile Şenol Güneş’le takım olarak kariyerlerinin en iyi futbolunu oynayan Trabzonspor arasındaki bu yarış sanırım herkesten çok bu takımlardaki oyuncuları mutlu ediyordur. Bu mücadele için de bu iki takımın topçuları herkesten daha çok doymuştur futbola…
Kazanıyor her iki takım da, diğerinin kaybetmesini umut ederek… Keşke tatmin edici futbolla kazansalar da, şu müthiş yarış futbol seyir zevkimizi de en az sahip olduğu heyecan kadar doyursa bizi…
Fazlasıyla doyduk futbola…
Tatmin olursak, bundan sonra oluruz gibi geliyor. Çünkü belli ki bu iki takımın oyuncuları herkesten daha çok keyif alıyor bu rekabetten. Son üç derken, bunun saha içine yansımasıdır en büyük temennimiz…
Süper Lig’in ilk yarısında geçen yılın şampiyonu Bursa’nın ve Trabzon’un yanık sıra G.Antep, Kayseri, Karabük’ün ligin zirvesi için girdikleri zevkli ve mütevazi kadrolarına karşın kaliteli yarış bu kulüplerin hemen her maçını doyurucu kılarken, sapır sapır dökülen üç büyükleri (!) hiç mi hiç aratmadılar. Hatta bu tablo bir yerden sonra kendini o denli kabul ettirdi ki gündem büyüklerin başarısızlıkları değil, şampiyonluk yarışının hangi Anadolu kulüpleri arasında geçeceği olmuştu. İyi de olmuştu hani…
Ancak, devre arasında beklenenin aksine hiçbir transfer yapmayıp kadronun problemli isimlerinden kısmen kurtulan Fenerbahçe, aynı süreçte Türkiye Kupası’ndan klasik olduğu üzere elenmenin de verdiği kaybedecek hiçbir şeyi olmamanın verdiği motivasyonla lige bir asıldı pir asıldı.
Ligin iki yarısında iki farklı futbol oynamaya başlayan Fenerbahçe’nin devreye girmesinin yanı sıra tevazu sahibi ekiplerin zirveden yavaş yavaş uzaklaşmaya başlaması zirveyi iki eski rakibin uzun soluklu yeni bir hesaplaşması için bulunmaz hale getirdi.
Hani derler, bu aşamadan sonra kaybedilen puanın telafisi yok deyyu. Aslında var ama zor… Fenerbahçe geçen senenin hem kupa hem lig intikamını Trabzon’dan almak isterken, Trabzon hala jeneriklerini izlediğimiz son iki haftada Fenerbahçe’ye kaptırdığı şampiyonluğun telafisini yapmaya çalışıyor.
Alex ve Kocaman Aykut Kocaman’ın sağladığı barışın iteklediği ve ikinci yarıda yalnızca iki puan kaybeden Fenerbahçe ile Şenol Güneş’le takım olarak kariyerlerinin en iyi futbolunu oynayan Trabzonspor arasındaki bu yarış sanırım herkesten çok bu takımlardaki oyuncuları mutlu ediyordur. Bu mücadele için de bu iki takımın topçuları herkesten daha çok doymuştur futbola…
Kazanıyor her iki takım da, diğerinin kaybetmesini umut ederek… Keşke tatmin edici futbolla kazansalar da, şu müthiş yarış futbol seyir zevkimizi de en az sahip olduğu heyecan kadar doyursa bizi…
Fazlasıyla doyduk futbola…
Tatmin olursak, bundan sonra oluruz gibi geliyor. Çünkü belli ki bu iki takımın oyuncuları herkesten daha çok keyif alıyor bu rekabetten. Son üç derken, bunun saha içine yansımasıdır en büyük temennimiz…
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Blog Archive
Karma
2. lig
2002 Dünya Kupası
2010 Güney Afrika Dünya Kupası
90 dakika
A Milli Takım
Aceto Balsamico
adanademirspor
Adnan Polat
Adorno
Alex De Souza
Alex Ferguson
Allianz Arena
Almanya
altay
andre francisco moritz
Ankaragücü
antalyaspor
arda turan
ariza makakula
Arjantin
Atletico Madrid
Avrupa
Aydın Yılmaz
Aykut Kocaman
aziz yıldırım
bankasya 1.lig
barcelona
Basel
Basketbol
Batuhan Karadeniz
Bayern Munich
beat
Benzema
beşiktaş
beşiktaş-cska
bilica
bob marley
Bogdan Tanjevic
Borussia Dortmund
Brezilya
bu maçı alıcaz
bucaspor
Bursaspor
Bülent Uygun
can kozanoğlu
caner erkin
carling cup
carlos tevez
cevad prekazi
Cezayir
Cristiano Ronaldo
cska moskova
Cüneyt Çakır
çarşı
d-smart
Daum
David Beckham
Derbi
Didier Drogba
diego buonanotte
Diego Forlan
Diego Milito
DİSK
Diyarbakırspor
Dos Santos
eduardo galeano
elano
emre çolak
endüstriyel futbol
eric abidal
Eric Cantona
Erich Fromm
Ertuğrul Sağlam
Eskişehirspor
eşleşme
eşleşmeler
eto'o
Fans
faşizm
Fatih Terim
Fenerbahçe
Fernando Alonso
Ferrari
fifa
figueora
Fil Dişi Sahilleri
Frank Rijkaard
Fransa
futbol
futbol fanatizmi
futbol kitapları
futbol medyası
futbol ve kültürü
futbolun şifreleri
galatasaray
Gana
gaziantep
Gebzespor
george best
George Hagi
Gökhan Ünal
Guardiola
Guus Hiddink
Güiza
haldun üstünel
harry kewell
hıncal uluç
hikmet karaman
Hollanda
Honduras
Hürriyet
hüseyin göcek
Issiar Dia
Ivan Ergiç
iddaa
inter
İspanya
İtalya
İtalya Serie A
izmir
jerome rothen
jo
Jose Mourinho
Juventus
Kaka
Kamerun
karşıyaka
kasımpaşaspor
kayserispor
kazım
Keita
konyaspor
kura
Lazio
leo franco
Leonardo
Leonel Messi
Lille
livorno calcio
Los Galacticos
Lucas Neill
Mamadou Niang
manchester city
Manchester United
maradona
Mark Webber
marsilya
Marx
mavi şimşekler
Mclaren
mehmet batdal
Mehmet Demirkol
Meksika
merhaba
mert nobre
messi
metin kurt
Milan
milan baros
milli takım
Milliyet
Miroslav Stoch
Mönchengladbach-Hannover 96
Muhsin Ertuğral
mustafa denizli
necati ateş
Nijerya
ntvspor
Okan Alkan
Ozan İpek
Özer Hurmacı
Özhan Canaydın
Paraguay
pedro rodriguez
Pellegrini
porco
portre
Premier lig
proco vs sakallis
Quaresma
Radikal
Radikal Futbol
Rai
Real Madrid
robbie fowler
Roberto Carlos
Roma
Ronaldinho
sakatlık
Sampdoria
Samuel Eto'o
santos
Schuster
Sebastian Vettel
Semih Şentürk
Sercan Yıldırım
Serdar Özkan
Serie A
Shabani Nonda
simon kuper
Sivasspor
soccernomics
sol
sol bek
sorensen
spor medyası
Spor Toto Süper Ligi
spor-sen
star wars
stefan szymanski
stoke city
syd barrett
şampiyonlar ligi
şampiyonluk
Şenol Güneş
Şili
Taraftar
Taxi Gençlik
Teofilo Gutierrez
tobias linderoth
Totti
Trabzonspor
transfer
TT Arena
Tugay Kerimoğlu
tuncay şanlı
Turkcell Süper Ligi
türk basını
türk futbolu
uefa
UEFA Leauge
uğur boral
Uğur Dündar
Uğur Meleke
Uruguay
Victor Shaka
Voleybol
Volkan Demirel
Volkan Şen
vuvuzela
Xabi Alonso
Yalovaspor
yıldırım demirören
Yorumculuk
Young Boys
Zafer Biryol
Ziraat Türkiye Kupası
Zlatan İbrahimovic
0 yorum:
Yorum Gönder