BEAT!

İlk yarının sonlarına doğru pek bir tartışılan isim oldu Özer. Seçimleri tartışıldı öncelikle. Her ne kadar kendisini var eden Aykut Kocaman’ın sportif direktör olduğu takıma gelmiş olsa da, aynı zamanda Daum gibi bir “tecrübesiz” oyuncu düşmanının takımına gelmişti. Bir de üstüne sezona sakat başlaması eklenince uzun sure formadan uzak kaldı. Formayı bulabilmesi ancak ilk yarının sonlarında gerçekleşebildi. Bunda da takımının bolca eksik adamı olması ve kendisinin verilen çok az süre oynama şansını ekstra olumlu kullanmasının rolü oldukça büyüktü.

Kupa mücadelesinin ilk grup maçı olan Altay karşılaşması Özer’in yetkinliğini en iyi gösterdiği karşılaşma oldu. Bu maçta iki gol attı, akıl dolu pasları ve hareketli yapısıyla Fenerbahçe seyircisini heyecanlandırmayı başardı. Özer, bu performansı aynı zamanda bir tartışmayı da başlatmış oldu. Kimi, Özer’in muhteşem bir yetenek olduğundan dem vururken, kimiyse abartıldığını söylüyordu. İşin ilginç tarafı bu oyuncunun performansının bir anda gereksiz bir Fenerbahçe-Galatasaray ve Arda Turan- Özer Hurmacı tartışmasına dönüştürülmüş olmasıydı.

Özer’le, Arda kıyaslandığı taktirde şüphe götürmez ki Arda büyük farkla önde çıkacaktır. Yaşı daha genç olan Arda, defalarca A Milli olmuş ve Avrupa Şampiyonasında yer almışken. Özer’in şimdilik böyle kayıtları bulunmamakta. Aynı şekilde Özer daha Fenerbahçe’nin as oyuncusu olamamışken, Arda Galatasaray’ın en önemli futbolcularından biri ve kaptanı. Fakat anlamsız kalan şey bir karşılaştırma yapılması değil, Özer’in bu gereksiz mukayeseye çekilmeye çalışılması. Türk futbolunda fazla olmayan yeteneklere, akıla, hıza, tekniğe sahip olan Özer,sabırla futbolumuza kazandırılması gerekirken sonucu önemli olmayan mukayeselerle yıpratılması anlamsız olacaktır.

Şimdi bu genç oyuncunun önünde sezonun geri kalanı var. Umarım Daum onun için şans yaratır. O da bu şansları başarılı kullanır.