5 Ağustos 2010 Perşembe
Semih Şentürk Sendromu
12:30 |
Gönderen
Sakallis |
Kaydı Düzenle
Uzun süredir futbol ile ilgilenip elimden geldiği kadar
bilinçli bir takipçi olmaya çalışıyorum. Fikirlerim, sevinçlerim, öfkelerim,
ben demiştimlerim oluyor zaman zaman. Sevdiğim, sevmediğim oyuncular, oyun
biçimleri var. Yine de her ne kadar takip etsem de futbolla ilgili eksikliğini
gideremeyeceğim bazı yönler mevcut. Bunlardan biri de her hangi bir
pozisyondaki oyuncunun altyapıda bulunduğu pozisyona dair hem genel hem de
kendi fiziksel özelliklerine dair etkin eğitimi ne kadar alıyor oluşu.
Bildiğim bir şey var ki; sert ve düzgün şut çekebiliyorsan
seni forvete koyarlar. Alt kademelerde fiziksel mücadele gücü de gün geçtikçe önemli
bir öğe haline geldiğinden ayakta kalma, topla beraber hareket edebilme gibi
yan faktörler de dikkate alınmaya başladı. Brian Clough’un bir sözü vardır: “eğer
gerekli yeteneğe sahipsen sonsuza kadar ağaçta yere düşmeyi beklemezsin, biri
mutlaka meyveyi toplayacaktır”. Yetenek önemli bir faktördür her zaman.
Semih ile ilgili bir kaç farklı görsel parça var hafızamda.
Genelde nerede duracağını, nereye kaçacağını ve savunmayı nasıl rahatsız
edeceğini çok çok iyi gösterdiği pozisyonlar bunlar. Eminim ki bu pozisyonlarda
ki çabaları herhangi bir eğitimden ziyade içgüdüsel olarak geliştirdiği
marifetler. Oyun içerisinde topsuz alanda çirkinleştiğine de çokça rastgeldim. Önemli
pozisyonlar harcadığına da.
Aykut kocaman’ı figür olarak beğenirim. Duruşu, hayat görüşü
itibari ile insana güven veren bir yapısı var. Eminim futbolla ilgilli
kafasında formüle edilmeyi bekleyen düşünceler de var. Hızlı hareket edebilen,
manevra ve pres yeteneği yüksek bir takım yaratmak istediğine eminim. Takımın
yeni kanat oyuncularının stilleri de buna örnek teşkil ediyor. İstediği forvet
tipi ve young Boys maçında yaptığı değişiklikler de bunun göstergesidir. Aykut’un
da semih’i tercih etmeyişi ise benim adıma bir sürpriz oldu.
Gökhan Ünal sıradan bir forvet oyuncusu. Stilini farklı
kılacak kalburüstü bir yeteneği neredeyse yok. İyi gününüde iyi paslarla gol
bulabilir. Çok komik gol kaçırmaz, çok spektaküler bir gol atmaz. Guiza zaten
bir fenomen. Semih’in neden oynayamıyor oluşu ise tam bir muamma.
Semih’in neden vasat oynama hakkı bile olmayışını anlamakta
güçlük çekiyorum. Ülkede verilmesi gereken forvet eğitimine doğuştan sahip.
Vuruş yeteneği var ve topsuz oyunda verimli. Yine de Aykut ona güvenmedi. O’nun
yerine sıradan forvetinin yeteneklerine güvenmeyi tercih etti. Bu adamlarla
beraber zaman geçirmiyoruz. Zaman zaman aralıklarla maçlarını izliyor belli
fikirler ediniyoruz. Yattara’ya herkesin hayran olup antrenörlerinin ona hiçbir
zaman koşulsuz güvenmemesi gibi bir duruma benziyor semih’in durumu. Bu yüzden
hem psikolojik hem de fiziksel savaş veriyor. Oynamadıkça oyun konsantrasyonunu
da kaybediyor. Aslında Fenerbahçe’de kalmakta hala neden inat ediyor
anlayamıyorum.
Bir dönem arif erdem son 15-20dk adamı olmuştu. Maçlara sonradan
giriyor ve yorulmuş rakip savunmayı hallaç pamuğu gibi atıyordu. Bu durumdan
hoşnut değildi ve ilk 11 şansı istediğini dillendiriyordu. Oysa o zamanki
taktik içerisinde yetenekleri bağlamında işlevsel bir kozdu. Semih böyle bir taktiksel
koz da değil. Sonradan girsin gol atsın isteniyor ama bunun bireysel
yetenekleri ile ilgili doğrusal bir ilişkisi yok. Bana göre gol bulduğunda
bütün maç oynamış olmasından farklı bir etkenin sonuca katkısı da yok.
Fenerbahçe sezon açısından büyük bir kayıp yaşadı. Büyük
ihtimalle güçlü, hızlı ve gol vuruşu ortalama bir forvet transfer edecek. Bunun
yanında topsuz oyunda ve ileride oyun kurmada yetersiz bir forvet olacak bu
transfer. Semih yine yedek kalacak. Gol sıkıntısı çekilen maçlardan sonra yine adı
geçecek. Sene sonunda da büyük ihitmalle takımdan ayrılacak. Semih’in artık bizim
kendi kendimize söyleyip durduğumuz şeyi kariyeri için yapması gerekli: vasat
oynadığında dahi ilk 11’in değişmez bir parçası olabileceği bir takıma gitmeli
ve neler yapabileceğini herkese göstermeli.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Blog Archive
Karma
2. lig
2002 Dünya Kupası
2010 Güney Afrika Dünya Kupası
90 dakika
A Milli Takım
Aceto Balsamico
adanademirspor
Adnan Polat
Adorno
Alex De Souza
Alex Ferguson
Allianz Arena
Almanya
altay
andre francisco moritz
Ankaragücü
antalyaspor
arda turan
ariza makakula
Arjantin
Atletico Madrid
Avrupa
Aydın Yılmaz
Aykut Kocaman
aziz yıldırım
bankasya 1.lig
barcelona
Basel
Basketbol
Batuhan Karadeniz
Bayern Munich
beat
Benzema
beşiktaş
beşiktaş-cska
bilica
bob marley
Bogdan Tanjevic
Borussia Dortmund
Brezilya
bu maçı alıcaz
bucaspor
Bursaspor
Bülent Uygun
can kozanoğlu
caner erkin
carling cup
carlos tevez
cevad prekazi
Cezayir
Cristiano Ronaldo
cska moskova
Cüneyt Çakır
çarşı
d-smart
Daum
David Beckham
Derbi
Didier Drogba
diego buonanotte
Diego Forlan
Diego Milito
DİSK
Diyarbakırspor
Dos Santos
eduardo galeano
elano
emre çolak
endüstriyel futbol
eric abidal
Eric Cantona
Erich Fromm
Ertuğrul Sağlam
Eskişehirspor
eşleşme
eşleşmeler
eto'o
Fans
faşizm
Fatih Terim
Fenerbahçe
Fernando Alonso
Ferrari
fifa
figueora
Fil Dişi Sahilleri
Frank Rijkaard
Fransa
futbol
futbol fanatizmi
futbol kitapları
futbol medyası
futbol ve kültürü
futbolun şifreleri
galatasaray
Gana
gaziantep
Gebzespor
george best
George Hagi
Gökhan Ünal
Guardiola
Guus Hiddink
Güiza
haldun üstünel
harry kewell
hıncal uluç
hikmet karaman
Hollanda
Honduras
Hürriyet
hüseyin göcek
Issiar Dia
Ivan Ergiç
iddaa
inter
İspanya
İtalya
İtalya Serie A
izmir
jerome rothen
jo
Jose Mourinho
Juventus
Kaka
Kamerun
karşıyaka
kasımpaşaspor
kayserispor
kazım
Keita
konyaspor
kura
Lazio
leo franco
Leonardo
Leonel Messi
Lille
livorno calcio
Los Galacticos
Lucas Neill
Mamadou Niang
manchester city
Manchester United
maradona
Mark Webber
marsilya
Marx
mavi şimşekler
Mclaren
mehmet batdal
Mehmet Demirkol
Meksika
merhaba
mert nobre
messi
metin kurt
Milan
milan baros
milli takım
Milliyet
Miroslav Stoch
Mönchengladbach-Hannover 96
Muhsin Ertuğral
mustafa denizli
necati ateş
Nijerya
ntvspor
Okan Alkan
Ozan İpek
Özer Hurmacı
Özhan Canaydın
Paraguay
pedro rodriguez
Pellegrini
porco
portre
Premier lig
proco vs sakallis
Quaresma
Radikal
Radikal Futbol
Rai
Real Madrid
robbie fowler
Roberto Carlos
Roma
Ronaldinho
sakatlık
Sampdoria
Samuel Eto'o
santos
Schuster
Sebastian Vettel
Semih Şentürk
Sercan Yıldırım
Serdar Özkan
Serie A
Shabani Nonda
simon kuper
Sivasspor
soccernomics
sol
sol bek
sorensen
spor medyası
Spor Toto Süper Ligi
spor-sen
star wars
stefan szymanski
stoke city
syd barrett
şampiyonlar ligi
şampiyonluk
Şenol Güneş
Şili
Taraftar
Taxi Gençlik
Teofilo Gutierrez
tobias linderoth
Totti
Trabzonspor
transfer
TT Arena
Tugay Kerimoğlu
tuncay şanlı
Turkcell Süper Ligi
türk basını
türk futbolu
uefa
UEFA Leauge
uğur boral
Uğur Dündar
Uğur Meleke
Uruguay
Victor Shaka
Voleybol
Volkan Demirel
Volkan Şen
vuvuzela
Xabi Alonso
Yalovaspor
yıldırım demirören
Yorumculuk
Young Boys
Zafer Biryol
Ziraat Türkiye Kupası
Zlatan İbrahimovic
1 yorum:
Semih'in yerine Gökhan Ünal'ın tercih edilmesi bir felaketti. Evet, Semih formsuz, evet mental olarak iyi durumda değil. Ama Semih yerine Gökhan Ünal tercihi fazlasıyla garip.
Yorum Gönder